Hatay Sivil ve Toplum Platformları Birliği ‘Deprem ve Cumhuriyetin 100. Yılında Hatay’ Etkinliğinin İkinci Gününde.
HABER: İLEYDA ÖZMEN / KAMERA: FURKAN ERDEM
Hatay Sivil ve Sosyal Platformlar Birliği (HSPB), ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Sarsıntı ve Hatay Etkinliği’ düzenledi. Etkinliğin ikinci gününde okunan ortak basın açıklamasında, “Hatay’ımızın büyük afet nedeniyle acil analiz bekleyen ve iki gündür tartışılan iç içe geçmiş konularının altını kısaca çizmek istiyoruz. Hatay’da, Zorunlu fizyolojik ihtiyaçlar acilen karşılanmalı” diyen Demir, “Türkiye’de güvenlik acil karşılanması gereken bir ihtiyaç. Bölge ekonomisini canlandırmak için acil eylem planı hayata geçirilmelidir” denildi.
Büyük Hatay Buluşması’na hazırlanmak amacıyla hazırlanan HSPB, bugün ikinci gününde Ankara Kent Meclis Binası’nda ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Telzele ve Hatay Etkinliği’ ile devam etti.
Ankara İl Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın açılış konuşması ile başladı. Yılmaz’ın konuşmasının ardından ODTÜ Mimarlık Bölüm Başkanı Canan Birsel moderatörlüğünde “Bilimin Işığında Deprem ve Hatay Gerçeği” başlığı altında iki oturumdan oluşan paneller gerçekleştirildi. İlk panel oturumunda Jeoloji Yüksek Mühendisi Eşref Atabey, Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Mustafa Kerem Koçkar, TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Pınar Aykaç ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Türer sunumlar yaptı. yapılmış.
İkinci panel oturumunda ise Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Veysel Eren, Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Hayriye Erbaş, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Gürkan Altun ve Prof. Dr. Mehmet Tunçer konuştu.
Etkinlikte ortak basın açıklaması okundu. Ortak metni Antakya, Samandağ, İskenderun Mahalleleri Kültür Yardımlaşma Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği (ASI DER) Yürütme Konseyi Başkanı Tevfik Usluoğlu ve Kadim Antakya Dostları Platformu (KADOP) Sözcüsü Murat Tenekecioğlu okudu. Yapılan açıklama şu şekilde:
“DEPREM VE HATAY İLE İLGİLİ KİTAP ÇIKARACAĞIZ. DEPREMDE ANNESİNİ VEYA BABASINI KAYBEDEN ÖĞRENCİLERİMİZE BAĞIŞTA OLACAĞIZ”
“Bu sabah Anıtkabir’i ziyaret ettik. Medeniyetin beşiği, barışın şehri, doğunun dünya mirası Antakya-Hatay’ın ortak derdimiz olduğunu, eski çağlara yeniden kavuşturacağımızı bir kez daha idrak ve minnetle ifade ettik.” Antakya birlik ve beraberlik içinde. 6 Şubat ve 20 Şubat depremleri ve bu afetin ‘artçı sarsıntıları’ nedeniyle istisnasız her alanda Hatay halkı çok zor günlerden geçiyor. Olumlu, yapıcı olmak için bir araya geldik. ve sürdürülebilir iletişim ve samimi çalışma, Hatay’ımıza daha iyi, hızlı ve etkin hizmet verebilmek için birlikte düşünmek ve ortak akılla nasıl hayata geçirebileceğimizi konuşmak. İstanbul ve Ankara’da yaptığımız toplantıların konuşma metinlerinin yer aldığı sarsıntı ve Hatay.Bu kitabın tüm gelirini depremde annesini veya babasını kaybeden öğrencilerimize bağışlayacağız.
“DEPREM VE AFET GERÇEĞİNİ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ”
Resmi istatistiklere göre yer, yani Hatay, özellikle Antakya, Defne, Samandağ, İskenderun, Kırıkhan, Hassa ilçeleri depremde çok daha fazla yıkıldı. İçinde büyüdüğümüz, sevgiye, barışa, kardeşliğe, hoşgörüye ve hoşgörüye dayalı kadim Antakya-Hatay kültürünü taşıyan ve yaşatan onbinlerce insan hayatını kaybetmiş, hayatta kalanların birçoğu da yerlerini terk etmek zorunda kalmıştır. kalıcı olarak. Milyonlarca insan etkilendi. Afet Hatay’ımızı, kültürel yapısını, demografik yapısını, ekonomik yapısını yerle bir etti. Hatay halkı yaşadığı felakete ve felaketin sonuçlarına tarifsiz acılar içinde direnmeye çalışıyor. Diğer yandan konular üzerine analizler üretmeye ve üretilen analizleri desteklemeye çalışır. Yaşananlara rağmen halkımızın birlik ve beraberlik içinde yardımlaşma konusundaki koşulsuz ve karşılıksız çabaları her türlü takdirin üzerindedir. Kendilerini en içten minnet duygularımızla selamlıyoruz. Allah kimseye böyle büyük bir yıkım ve acı yaşatmasın. Millet olarak bir daha bu ve benzeri acıları yaşamamak için deprem ve afet gerçeğini unutmayacağız.
“DEPREM ÖNCE DEPREM OLMADIĞI İÇİN HAZIRLANAN İMAR PLANLARINI UYGULAMAMALIYIZ”
Antakya-Hatay’ın mekânsal ve kültürel tahribatı göz önünde bulundurularak tarihi aslına uygun çağdaş bir kent olarak yeniden inşa edilmesi gerekmektedir. Antakya-Hatay’ın tarihi, özgün ve klasik dokusundan kopmadan duyarlı, inançlı, insan odaklı, kimliğe sahip akıllı, afete dayanıklı bir kent olması gerekiyor. Antakyalıların yaşam kalitesini yükselten çağdaş bir kent olarak yeniden inşa edilmelidir. Bu hiç sorun değil. Ancak zemin etütlerinden, zemin-yapı uyumundan başlamak gerekir. Deprem öncesi deprem yokmuş gibi hazırlanan imar planlarını uygulamamak gerekiyor. Kültür varlıklarını, tarihi eserleri, çevreyi ve doğayı korumak gerekiyor. Göç yönetimi ve politikalarının rasyonel ve şeffaf bir şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor.
Tarih boyunca sekiz kez büyük yıkım yaşayan Antakya, her büyük yıkımın ardından halkın da katılımıyla planlı ve programlı bir şekilde yaralarını sarmış ve yeniden inşa etmiştir. Hatay’ın mekânsal ve kültürel tahribatına karşı çıkmak için Hatay halkının söz hakkı vardır. Hatay’ımızın geleceğine Hatay halkı karar vermelidir. Bunun için; Yerel halk, kamu yönetimi, merkezi yönetim, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları olarak hep birlikte, devletle dayanışma ve uyum içinde çalışabilmeliyiz. Bu imkanı ve ortamı oluşturmasını Cumhurbaşkanımızdan arz ve talep ediyoruz. Yetkin profesyonellerimiz ve öğretim üyelerimizle Hatay için elimizden gelenin en iyisini yapmaya hazır ve kararlıyız.
Hatay için çalışan sivil ve sosyal platformlar ve STK’lar olarak Hatay’ımızın yeniden yapılanması için bölge halkının yaralarını saracak, refah ve mutluluğunu sağlayacak projeler hazırlıyor ve geliştiriyoruz. Bu projeleri hayata geçirmek için kamu yönetimi, yerel, ulusal ve uluslararası fonlar, bağışlar, hibeler, kredi kurum ve kuruluşları ve büyük yabancı yatırımcılar ile son derece olumlu istişareler içindeyiz.
Hatay’daki acil sorunlar karşısında hızlı hareket etmek ve birlikte yol almak için Milli Eğitim Bakanımızdan, Sağlık Bakanımızdan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımızdan, Kültür ve Turizm Bakanımızdan ve Bakanımızdan resmi olarak atama talep ettik. İçişleri. Girişimlerimizin olumlu sonuçlarını dört gözle bekliyoruz.
“HATAY’DA ACİL FİZYOLOJİK İHTİYAÇLAR HEMEN KARŞILANMALIDIR”
Büyük afet nedeniyle acil çözüm bekleyen Hatay’ımızın iki gündür iç içe geçen ve tartışılan sorunlarının altını kısaca çizmek isteriz; Hatay’da temel fizyolojik ihtiyaçların bir an önce karşılanması gerekiyor. Geçici-kalıcı altyapı, elektrik, gıda, temiz su, barınma, iklimlendirme, sağlık, eğitim, çalışıp gelir elde edebilme, düzenli-huzurlu yaşam koşullarına kavuşma en kıymetli ihtiyaçların başında gelmektedir. Sağlık çalışanlarının, eğitim çalışanlarının, adalet çalışanlarının, yerel yönetimlerde çalışan işçilerin ve öğretim üyelerinin de afet mağduru olduğu ve birebir ihtiyaç sahibi olduğu göz ardı edilmemeli, özlük hakları sıkı bir şekilde düzenlenmeli ve hizmet binaları yıkıldı.
Hatay’daki yetkililer yoğun çalışmasına rağmen güvenlik karşılanması gereken acil bir ihtiyaçtır. Bina stokunun yüzde 80’inin bulunduğu ‘hayalet şehir’de, özellikle geceleri koruma, güvenlik, hukuk, mülkiyet haklarının korunması, diğer haklara riayet, sistem ve istikrarlı ortamlar ve yaşamlar, bireysel cesaret ve bunlardan kaynaklanan özgüven. yıkılmış veya terk edilmiş ve boş bir yere dönüştürülmüştür. Yaşama sevinci özel bir değer ve aciliyet taşır.
Demografik yapının ve toplumsal ihtiyaçların korunması için acil eylem planı uygulanmalıdır. Çevreye duyarlı, inançlı, insan odaklı, kimlik ve akıllı, kabul edilebilir, yeni vizyonlu, afetlere dayanıklı, yerel halkın yaşam kalitesini yükselten, tarihten kopmadan çağdaş bir kurumdur. Antakya-Hatay’ımızın özgün ve çok kültürlü klasik dokusu, demografik ve sosyo-ekonomik yapısı. Şehir olarak yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. Kültür ve geleneklerin korunması ve yaşatılması, hak sahipliği, yerinde dönüşüm, aile, dostluk, dostluk, sevgi, saygı, hoşgörü, vicdan, bireysel ve toplumsal gelişim ve bunların sürdürülebilir şekilde korunması değerli yerel ihtiyaçlardır. Tiyatro, konser, fotoğraf, karikatür, fotoğraf ve el sanatları standı gibi sosyal etkinlikler hayatın normale dönmesine katkı sağlayacaktır.
Hatay’da nazım plan, imar ve koruma planı için acil eylem planı hayata geçirilmelidir. Bölgesel ekonomik teşvik ve kalkınma planını (GAP’ın güncellenmesi) içeren büyük bir stratejik master plan ve programın hazırlanmasını ve bu plan çerçevesinde alt plan ve programların uygulanmasını teklif ediyoruz. Örneğin hazırlanacak ‘Stratejik Yapısal Plan’da şehirlerin nerelere taşınacağı, şehirlerin ve sanayilerin nerelere yeniden inşa edileceği, ihtiyaç duyacakları teknik altyapı, yol, demiryolu, hava alanı, çevre ve atık planlaması, demografik planlama, tarihi, doğal ve kültürel varlıklar, ekosistemler ve bunların korunması. kritik konulara yer verilmelidir.
Bölge ekonomisini canlandırmak için acil eylem planı uygulanmalıdır. Hatay’a göç eden yerel halkın geri dönüşünü sağlamak için geçici iskan, sağlık, eğitim, adalet, güvenlik, marketlerin kurulması ve işletilmesi, altyapı, iş ve gıda güvenliği gibi ihtiyaçlarını karşılayacak politikalara acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu politikaların en önemlileri; Hatay’ımızı kalkınmada öncelikli bölge ilan etmek, özel ve en üst düzeyde yatırım teşviklerini uygulamaktır. Öncelik olarak yerel dinamiklerin, girişimcilerin ve potansiyelin desteklenmesi, tarım da dahil olmak üzere kırsal alanlarda kalkınma atılımlarının başlatılması elzemdir. Bölgesel ekonomik kalkınma, sosyal kalkınma, altyapı geliştirme ve kurumsal kapasite geliştirme bunlara bağlıdır. Başarı için yerel halk, kamu yönetimi, merkezi yönetim, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları her zaman sizlerle dayanışma içinde birlikte çaba göstermelidir. Hatay için çalışan STK’lar olarak biz hazırız.
Anlık analiz ve metodoloji teklifimiz; Proje Uygulama Birimlerinin kurulması. Antakya-Hatay için çok bileşenli ve çok katmanlı bilimsel planlama ilkelerini bütünleştiren, yerel halkı ve üniversitelerimizin deneyimli ve yetkin üyelerini de içine alan, şeffaf, toplumsal sorumluluk bilinciyle profesyonel bir yeniden yapılanma sürecine ihtiyaç vardır. analiz sürecinde meslek odaları olarak. Bu ihtiyacın karşılanması için öncelikle Sarsıntı bölgesi olarak 11 ilin tamamı ve Hatay için genel kararların alınmamasını önemle rica ve talep ediyoruz.
“ANTAKYA-HATAY YENİDEN YAPILABİLİR”
Antakya-Hatay, çağdaş şehircilik anlayışıyla bilim ve teknik, bilgi ve deneyim, liyakat, sağduyu ve uzmanlığa dayalı bütüncül projelerin uyum içinde uygulanmasıyla sivil toplumla birlikte yaşatılabilir, korunabilir ve istenildiği gibi yeniden inşa edilebilir.
Bu sürecin sivil ve sosyal toplumun iradesi, alanında uzman profesyonellerin ve yetkin üniversitelerin deneyimli öğretim üyelerinin görüşleri dikkate alınarak aşağıdan yukarıya mükemmel bir uyum içinde işleyen demokratik bir süreç olarak süratle yürütülmesi esastır. Bunun için her ilçe-bölge bazında yetkili-sorumlu-fonksiyonel, fonksiyonel ve merkezi bir Proje Uygulama Birimi, kamu görevlilerinin uyumu içinde kurulmalıdır. Acil eylem planlarının hazırlanması ve uygulanmasından da bu birim sorumlu olmalıdır.
Proje Uygulama Birimi alanında; şehir planlama kümesi, kentsel tasarım ve park-peyzaj kümesi, mimari tasarım kümesi, akıllı şehir tasarımı kümesi, jeoloji, jeofizik ve afet yönetimi kümesi, çevre ve halk sağlığı kümesi, sosyoloji ve kentsel yönetim kümesi, bölgesel ekonomiAlt çalışma kümeleri veya alt proje uygulama birimleri olmalıdır.
Hatay için çalışan sosyal ve sivil platformlar ve STK’lar olarak kurulacak Proje Uygulama Birimleri bünyesinde tam kapasite ve uyum içinde çalışarak bu konuya katkıda bulunmaya hazırız. Sonuç olarak; Hatay’ın mevcut sorunları çok büyük ve hiçbir kurum, kuruluş veya devletin kısa sürede çözebileceği türden değil. Uzmanlık gerektirmeyen müdahaleler, telaffuzdaki belirsizlikler mevcut sorunları daha da kötüleştiriyor. Bu nedenle Antakya’mızı ve Hatay’ımızı birlikte yükseltmek, çağdaş ve ‘örnek’ bir şehir oluşturmak için tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, bakanlıkların, belediyelerin, özel dairelerin, üniversitelerin, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte çalışmaya teşvik edilmesi esastır. afetlere karşı güçlü bir şehir. Hatay hepimizin. Her şey Hatay için.
Hatamızın dertleri ve analiz önerileri Sayın Cumhurbaşkanımızın en üst düzeyde ilgisine muhtaçtır. Bu ilginin somut bir göstergesi olarak Sayın Bakanlarımız bölgeyi ziyaret etmekte ancak ziyaretleri ve görüşmeleri son derece kapalı ve sonlu bir ortamda gerçekleşmektedir. Daha güzel günlerde buluşmak üzere sevgi ve saygılarımızı sunarız.”
Etkinlik soru-cevap ve ortak basın açıklaması ile sona erdi.